- Anasayfa
- Köşe Yazıları
- Hanta, Kırım Kongo ve Batı Nil Virüsleri: Biyolojik silah olabilirler mi?
Hanta, Kırım Kongo ve Batı Nil Virüsleri: Biyolojik silah olabilirler mi?
Prof.Dr. Mehmet Sait BUĞDACI
HANTA VİRÜS
Üniversite yıllarında hanta virüs, kırım kongo kanamalı ateşi ve batı nil virüsleri anlatılırken ö dönemlerde ülkemizde bildirilmediği için bu önemsiz virüsleri en ince detayına kadar neden bize ezberletiyorlar diye düşünürdüm.
Derslerden birinde hocalarımızdan biri “bunları neden anlatıp sizlere ezberlettiğimizi merak edenleriniz olabilir. Sizlerden beklentimiz yalnızca şüpheli hastalarda aklınıza gelmesidir” demiş ve içimden geçirdiğim soruya güzel bir yanıt vermişti.
Evet gerçekten dünya çok küçüldü.
Hava yolları mesafeleri kısalttı.
Uluslar arası ilişkiler de arttı; bu da ülkerler arası hastalıkların transferini arttırdı.
Bu arada deneyim ve bilgiye ulaşımda kolaylaştı, böylece hastalıklar hakkındaki bilgilere daha kısa sürede ulaşıyoruz.
Bu yeni keşifler ve transfer edilen hastalıklar olmasını da beraberinde getirecektir.
Hanta virüs Korede Hantaan nehrinde 1970 yılıında Dr. Lee Ho-wang tarafından bulunduğundan dolayı bu adı alan, kırım kongo kanamalı ateşiyle akraba bir virüstür.
Silivri cezaevinde bir güvenlik görevlisinin Hanta virüs infeksiyonunun akademik bir dergide yayınlanması sonucu gündeme geldi.
Aslında ondan çok önce zonguldakta geniş bir olgu gurubu bildirilmişti.
Hanta virüs derinleşen trombosit düşüklüğü, hemokonsantrasyon, periferik immunoblast ve nötrofillerde sola kayma dörtlüsü ile karakterizedir.
Ancak bunlara neden olan hastalıklar Hanta virüse gelinceye kadar o kadar çoktur ki.
Hanta virüs ayrıca böbrek yetmezliği ile seyreder (hemorrhagic fewer with renal failure). Ülkemizde zonguldak ve silivrideki olgu bu gurubtadır.
Avrupadaki ilk akciğer tutulum bildirisi 1983 yılındadır; virüsün bulunmasından yani tam 23 yıl sonradır (Hantavirus pulmonary syndrome).
Bu yıldan önce de akciğer tutulumu ile ortaya çıkmıştı ancak kimsenin aklına gelmemişti.
Çünkü akciğer yetmezliği bulgularına neden olan o kadar çok hastalık var ki.
Virüsü fare dışkısı, tükrük, ter vb vucut atıklarından inhalasyonla aldıktan 1 ay sonra (asgari kuluçka süresi)kim farelerle teması olsa bile hatırlar ki?
Bu da bizlerin teşhis koymasını zorlaştırmaktadır.
İşte üniversite iken hocamızın söylediği o cümle gerçekten çok değerliymiş:
“Sadece akla gelmesi” ya da zihnimizdeki hastalık listesinde yer alması.
Ayrıca şu an ilk görüntü hastalığın tespitidir, biyolojik silah olmadığı yönündedir.
Şayet insandan insana bulaşıyor olsaydı o zaman hanta virüs biyolojik silah olup-olmadığı tartışma konusu olabilirdi.
BALYOZ DAVASI ÜZERİNE
Hakimlerin kararları yanlış olabilir.
Bu vahim bir sonuç.
Doğru da olabilir; bu daha da vahim bir durumu gösterir.
Ancak basın ve medyadan tutun yüksek devlet erkanına kadar aşağıdan yukarıya halk önünde herkes tarafından adli karar mensuplarının karalanmaları o hakimleri değil hukuk sistemini hedef kılmaktadır.
Doktorların hedef gösterilmesinin olumsuz sonuçlarını gördük, görmeye devam ediyoruz.
Daha yakın bir zamanda bir savcı öldürüldü… gördük, umarım görmeye devam etmeyiz.